27 Kasım 2012 Salı

Ürperti

   Önceki gece meydana gelen olaylar dünyayı ayağa kaldırmıştı.Dünya'nın on iki farklı yerinde,bin sekiz yüz on iki kişi açıklanamayan bir afetle ölmüştü.

   Gerçekten de bir afet miydi olanlar?

   Adamın telefonu çaldı.Arayan işçilerinden biriydi,"pis" işçilerinden biri.

  "Patron,gemiye oyuncakları yükledik."
  "Aferin oğlum."
   Telefonu kapattı adam,bütün gün haberlerde izlediği,önceki geceki iç karartan olaylardan sonra sonunda iyi bir haber gelmişti.En başında biraz korkmuştu,ya bu olaylar işlerini bozarsa diye.Sonrasında siparişler gelmeye başladığında gerçeği görmüştü.İnsanlar korkaktı,ne zaman kötü bir durum olsa silahlanırlar kendilerini korumaya çalışırlardı.Ne de olsa insanların silahlanması adamın "oyuncaklarını" satmasını kolaylaştırırdı.Her zaman böyle olmuştu.Bir afet diyorlardı olanlara,insan kendini bir afetten nasıl silahla koruyabilirdi ki?Aman bu adamın neden umurunda olsun ki,ne de olsa o bir ticaret adamıydı.İnsan olduğunu unutan bir ticaret adamı.

   Saat geç olmuştu,adam da uyumalıydı.Uyusun ki sabah olduğunda hesabına yatacak yüklü miktarda parayı görebilsin.Aynı ninnide dediği gibi "Uyusun da büyüsün!".Yatak odasına ilerlerken bir ürperti hissetti.Havalar soğuyordu tabi bir an önce sıcak yatağına girince ne ürperti kalırdı ne soğuk.

   Tam yatağına girerken birini gördü adam, giysi dolabının üstüne oturan bir karaltı.Kim olduğunu soramadı,konuşamadı,bağıramadı.Bir korku kapladı içini.Kaçmak,koşmak,bir şeyler yapmak istiyordu ama yapamıyordu.

   "Hareket edemezsin" diye bir ses duydu ama karaltının konuştuğuna dair hiçbir işaret yoktu.Dolaptan aşağı sarkıtarak salladığı sol ayağından başka bir hareketi yoktu.Adeta nefes bile almıyordu.Ses beyninin içinden geliyordu."Vücudun artık benim.Sana istediğim her şeyi yaptırabilirim ve yaptıracağım."Kendi kendine istemsizce bir tokat attı adam."Gördün mü?Önce "oyuncaklarının" başına gelecekleri görmeni istiyorum."

   Adam kendini bir anda nakliye gemisinde buldu.Halen hareket edemiyor,konuşamıyordu.Hava ılıktı,ama giderek soğuyordu.Birkaç dakika içerisinde koca gemi ve içindeki canlı cansız her varlık buza dönüşüverdi.Kendiside buz olmuştu,korku dahil olmak üzere bütün hislerini kaybetmişti.Tek yapabildiği çaresizce izlemekti.Büyük bir gürültüyle patladı buzdan gemi,adam dahil her şey paramparça olmuştu.

   Tekrar odasında buldu kendini adam.Rahat bir nefes aldı.Karaltıyı tekrar görünce tekrar korku kapladı bedenini."Şimdi sana ne yapsam acaba." tekrar beyninin içinden geliyordu o ürpertici ses.Yürümeye başladı adam,çalışma masasının çekmecesinden kendi özel silahını çıkarttı.Namluyu karaltıya yöneltti."Tetiği çekmeyi çok istiyorsun değil mi?Çek hadi."Duyduğu ses tüylerini diken diken ediyordu,dayanamadı tetiği çekti.Hiçbir şey olmadı."Bana hiçbir şey yapamazsın.Peki ya ben sana neler yapabilirim?"Gülmeye başladı adam istemsizce.Vücudu donmaya başladı,ayağından boynuna kadar.Sadece silahı elinde tuttuğu eliyle başı buza dönmemişti."Sende bir ürperti hissediyor musun?" diye gülmeye başladı karaltı.Ses bu sefer karaltıdan gelmişti.Sağ işaret parmağı tetiği çekti.

   Adamdan geriye kalan sadece toza dönmüş buz parçaları kaldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder